26 Kasım 2009 Perşembe

Sanrılar Kurban İstiyor

Gel tanışalım önce, ben kısaca AD ama sen bana uzun uzun "Hacı naber? Baya oldu görüşmeyeli, nerelerdesin ya?" de.

Monolog bazlı ömrün izdüşümlerine tanıklık ettiğimiz bir başka yazıda daha hep birlikteyiz. Sizleri hız kesmeden bilinç akışıyla başbaşa bırakıyorum:

Akli dengeyi içsel hesaplaşmadan üstün tutan bir kültürün 0-12 yaş arası mirasçıları tarafından deliliğe delalet eden kendi kendine konuşma durumu aslen monologdan ötesi değil, sanırım farkındayız. Habitatımdan ileri gelen bir takım temassızlıklar, iletişim kesintileriyle birlikte beni bu yola baş koymaya itti. Hayal gücüm vitamin haplarıyla dahi kas yapacak halde olmadığından hayali arkadaş edinme lüksüne de sahip değildim. Ben de mecburen aynı bedende can gibi oldum kendimle. Uzun süredir yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor; birlikte gülüp birlikte eğleniyoruz. Ama sanırım "üzüm benzeşmesi" olarak da bilinen suya çekim bizim başımıza da gelmiş olacak ki birlikte çok fazla vakit geçirmekten birbirimizin huylarına göz dikmeye başladık. Bir zaman geldi, pis herif bana benim ona soktuğumdan daha fazla laf sokar oldu. G.t etken yapım bir anda yerle yeksan şekilde yerini g.t olgan bir yapıya bıraktı; içimde adeta minik bir lombak filizlendi.

Uzun zamandır yazamıyorum. Aslında yukarıdaki paragrafın oradan oraya savurgan tavrı bu uzunluğa netlik kazandırmak için yaptığım beyin fırtınası sonucu kendime attığım çelmenin kısa bir özeti. Geçen bayramdan beri yazmıyorum, evet ve kendimi bayram sonunda Twitter'a yazdığım "Hadi iki bayram arası geyiği yapın, yapın yapın çekinmeyin" mealli tarizin tersine doğru sürüklemekten alıkoyamıyorum:

İki bayram arası yazmak iyi değilmiş dediler, ben de arifeye kadar sabrettim.

Al, yaptım işte. Bireysel g.t oluşlarıma bir yenisini daha ekledim. Koynumda bile bile ylang ylang besliyorum, yazık. Ama toplum beni buna sürükledi. Biriniz de çıkıp "Gel birlikte top koşturalım, dezenfekte edilmiş taşlarla cam kıralım, vandal olalım, insanlıktan çıkışımızı alalım" dediniz mi? Biriniz de çıkıp "H1N1 ama sen de bir tanesin, gel öpücem" deyip Sağlık Bakanlığı'nın uyarısını kulak ardı ettiniz mi? Biriniz de çıkıp "Aynı kalıpla üç cümle başlatma, kalıplara bağlı kalma" diye uyardınız mı? Yok. O zaman kimse beni suçlamasın. Dilediğimce kendimi g.t etme lüksüne sahibim. Sahi ben konuyu nereye yönlendirecektim? Unuttum.

Neyse. Zaten sonuç itibariyle aslolan niyet, p.ç olan yazı. Daha açıklayıcı ve eğitim hayatım adına yaptığım atılımların ömrümden götürdükleri üzerine argo gücü yüksek tümcelerle kısa zaman içerisinde buralarda olma ihtimalim yüksek. O zamana kadar kendine dikkat ol, bayramda vahşete seyirci kalma.

1 yorum:

Çağatay Gülümser dedi ki...

bloxoo günün blogu! tebrikler! :)