
Tabi dert bununla bitmiyor. Bir de ömrüm boyunca varlık amaçlarını idrak edeceğimi sanmadığım günlük futbol gazeteleri var. Sabahları karşılaştığım okur-yazar kitlenin %50'sinden fazlasını bu gazetelerin tüketicileri oluşturuyor. Uzun süreli gözlemlerime dayanarak söylüyorum ki hiçbirinin kulüp yöneticiliği, antrenörlük veya aktif futbolculukla uzaktan yakından alakası yok. O zaman nedir arkadaşım seni her gün Beşiktaş'ın ne yaptığını adım adım takip etmeye iten o mistik güç. Çıkılacak maçların 3 puanı almak için olduğunu, hedefin şampiyonluk olduğunu, teknik direktörün takımına güvendiğini, spekülasyonların asılsız olduğunu hala idrak edemedin mi? Daha kaç kez okuman gerek, daha kaç gün harap edeceksin kendini takımın o gün düz koşu yapmakla yetindiğini okuyarak? Nolur kendine gel, yüzüne bir su vur, nefes egzersizlerine ağırlık ver, insanlığa geri dön, toplumla kucaklaş. Hepiniz kucaklaşın.
O değil de şimdi bir de ne çıktı biliyor musun? Fenerbahçe Gazetesi. Oha. Ben daha konuşmam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder