Kuru üzüm gözlüm, bu travmayı yaşamanı yüreğim kaldırmıyor ama sen istedin: bizler gerçeğiz! Baya bildiğin. Ben, arkadaşın Göktuğ, onun hangi algoritmayla yürüttüğünü anlayamadığım mantık ilişkisine yardım ve yataklık eden sevgilisi Jülide, pis yediliden pis yediliye gördüğün bilumum kıllı organizma, hepsi gerçek. Evet yolda gördüklerin falan da. Evet, evet Mustafa Topaloğlu da.
Ağır geliyor biliyorum ama bizler de farklı zaman dilimlerinde yer küreye iniş yapan ziyaretçileriz bir yerde. İhtiyaçlar hiyerarşisinin öngördüğü her şeyden tatma şerefine nail olmak için topuklarımız g.tümüze vurasıya koşuşturuyoruz evet. Yiyip içiyoruz, aynı yere gidip Solo'yu buluyoruz, sonrasındaki o rahatlama hissiyle kafamızı sağa yatırıp beyaz çekmişten beter uçuyoruz. Yani senin anlayacağın, senin yanında olmadığımız zamanlarda da oksijen tüketiminden geri kalmıyoruz.
Bugüne kadar sabretme gayretinde bulundum ama ne zamanki Truman Show'un dibine vurdun, artık orda durma zamanı geldi. Sevgili sen, ne olur artık minimal promil seviyelerinde gezindiğin

Kayısı kurusu dostum. Kısa kesmek istiyorum, umarım bir şeylerin farkına az da olsa varmışsındır. Söylediklerimi kanıtlamam için sana minik bir tavsiye, çimdik her zaman işe yarar. Göktuğ'a ama, bana değil. Tensel temas sevmiyorum, biliyorsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder