
Eydieselin zincirlerini kırmama müteakip harddiskte derin uykuya yatacak ve sanırım daha yıllar boyunca izlemeyeceğim bir sürü filmi indirmeye koyuldum. Tabi şimdi bunları böyle yazıyorum ama her bir kelimenin korsanla mücadele timi tarafından aleyhimde delil olarak kullanılacağı günleri gözardı ederek yazıyorum; korsan indirmeyelim, korsan kaka. Neyse bu şuursuz indirme sürecinin bir yerinde olayı özümseyemediği çok açık bir arkadaşın kendini pikachu zannederek uçmaya çalışması sonucu -ki zaten bu eylemi gerçekleştirebilmek için uçmuş olmak gerek- aramızdan ayrılan Pokémon'un filmlerini de indirmeye karar verdim. Tabi elin asyalısı ben ilk filmi izlediğimden beri boş durmamış, boyuna film yapmış, durmadan ekmeğini yemiş konseptin. Ben de bari şimdilik ikincisiyle üçüncüsünü indireyim, o kadar görmemişlik etmeyeyim dedim kendimce, velhasıl indirdim. Tabi ne oldu, vakit bulamadım izlemeye.
Neyse geçen bayram arkadaşımı ziyarete gittiğimde bu film yığınını da bir kaç dvdye sıkıştırıp sus payı olarak yanımda götürdüm. O akşam ikinci filmi açıp izlemeye başladık. Bir sahnede Misty bacı, Ash oğlanı bir kızdan kıskanıyordu. Arkadaşın yorumu Pokémon'un bizim için bir sona ulaştığını fark etmemi sağladı:
-Aptallar işte, halbuki threesome diye bir olgu var.
Sonrasında tabiki mevzu koca Pokémon diyarındaki bunca insanın hepsinin vejeteryan olup olmadığına, ne eti yediklerine, pokémon derilerini nereye bağışladıklarına kadar gitti. Galiba ciddi ciddi biz büyüdük ve kirlendi dünya.
Duygusal bağladım yalnız. Pokémonlar ölmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder